Durumlar...3..

Kasabada, o kadar ünlü ve başarılı bir terzi varmış ki..

Diktiği elbise ve kostümleri o yılların moda mecmualarından seçerek hazırlarmış.

Diğer kasaba ve şehirlere de duyurmak lazım demeğe başlamış kasabanın ileri gelenleri. Bu durumda... Nasıl yapmalı? sorusu akla gelince de...

İlk olarak fotoğrafçı gelmiş akla. Bir de, kıyafetleri nasıl sunmalı? Modellik yapacaklar çıkar mı? diye düşünmüşler... Sonra bakmışlar ki, kasabalarından çıkan sanatkara ve onun tanıtımına katkıda bulunmak isteyen birçok hevesli genç var. Terzi ve fotoğrafçı.. Aralarından en iyi görüntüyü verecek olan iki genci, konu mankeni olarak seçmişler. Durum tesbiti için de mekan aramışlar... Kıyafetlere uygun, seyahat çantaları, şapka, şemsiyeler, özenle taranan saçlar, ve sonunda poz verme. Doğada çekim yapmaya karar verilmiş. Sonbahar mevsimini hatırlatan kıyafetleri içinde iki gönüllü genç...

Fotoğraflar basılmış..Tanıtım başlamış...

"yolculuk mu var?" "ne güzel kıyafetler", "kim dikmiş acaba?", "fotoğrafı kim çekmiş?", " nereye gidiyorlarmış?"

"Aaa bizim fotoğrafçı", "bizim terzi", "aaa bunlar da bizim çocuklar"...Gülüşmeler...

Dönem:1920-1940

Durumlar... 2..

Fotoğraf Ege yöresinden..Gene bir düğün öncesi..ya da kına gecesi..fotoğrafçı ve fotoğrafın unutulmadığı bir tören..

Odada, işlemeli işlemesiz örtüler ve kumaşlarla evin duvarına bir fon oluşturulmuş.. Masalsı göründü bana..Bugünlerde böyle bir dekorasyon kaça çıkar acaba ?

Fotoğrafı çekilenlere gelince.. Bence, gelin görümce..Gelinin başlığı da gelinliği de çok hoş.. İlk günden bir zorlama mı? Yoksa kendiğinden mi ? Bilmem.. El ele vermişler.. Bu sahne, bir filim sahnesi gibi çekilirken , herkes hem fotoğrafçıyı, hem de fotoğraflananlara dalıp seyretmiş olmalı..Son anda kareye girenlere gene mani olunamamış..

Dönem: 1920-1940

Durumlar...1..

Hayatımızdaki önemli durumlardan biri.. Evlilik.. Önemli bir gün.. Gelin günlerce belki senelerce bu an için hazırlanmış.. Fotoğrafçı da özenle hazırlanmış ama biraz heyecanlı.. Çekeceği , önemli bir günün fotoğrafı.. İnsanlar mutlu olmalı.. Yere halılar serilmiş, günün güzelliğini artıran çiçekler de unutulmamış. . Arkada, görünecek duvarı kapatmak ve kontrastı sağlamak için fon perdesi konmuş.. Fakat perde.. Perde zorluk çıkartıyor olmalı ki.. Gelinin yakınlarından yardım istenmiş! Gelinse.. Heyecandan kaskatı kesilmiş. Bir an sonra çekilecek fotoğraf karesi gibi donmuş adeta.. Ama o ne.. Fotoğrafçı tam denklanşöre bastığı sırada.. Uzun pozlamadan sıkılan ve bu iş ne zaman bitecek diye merak eden akrabanın ettiği..

Ne güzel ki, cam negatif sonuçlanmayan bir poz diye kırılmadan, günümüze gelmiş.. Kamera arkası gibi.. Kameranın önünde olanlar.. Mutlaka bu fotoğraf tekrar tekrar çekilmiştir..

Baktığınız zaman sizi gülümseten fotoğrafınız mutlaka vardır.. Böyle fotoğraflar olmalı..

Dönem: 1920-1940

..Belleğimizi Yoklayalım..

Gördüğünüz fotoğraf size ne hatırlattı? Ne düşündürdü?
Fotoğraf nerede çekilmiş? diye sormuştum..

Fotoğrafta Haydarpaşa Garı...
Haydarpaşa mendireği... Haydarpaşa İskelesi... tanınmaz halde... savaştan çıkmış gibi... Çünkü...

Eylül 1917′ de sabotaj olduğu düşünülen büyük bir patlamaya sahne olmuş... hasar görmüş, zarar görmüş... yolcular, askerler... Yıldırım ordularına gönderilecek depolardaki, vagonlar dolusu malzeme havaya uçmuş... işgal edilmiş... depremlerden yıkılmış...
Sayfalar dolusu anı ve hatıralarla dolu... Haydarpaşa...

Sanater ailesine teşekkürlerimle...

Dönem: 1917-1940
Fotoğraf: Dr.Yzb. Kadir Erhan Sanater

Önemli..

Blogdaki tüm fotoğraflar ve belgeler yazılı izin alınmadan kullanılamaz.

Babam..Süveyd Orhon..Cüneyd Orhon Fotoğraf Stüdyosu..

Süveyd Orhon, Otoportre,1972

Beni fotoğrafın içine çeken.. babamın stüdyosu..

Dönem:1954-2004