8/30/2009

Durumlar...3..


Kasabada, o kadar ünlü ve başarılı bir terzi varmış ki..
Diktiği elbise ve kostümleri o yılların moda mecmualarından seçerek hazırlarmış.
Diğer kasaba ve şehirlere de duyurmak lazım demeğe başlamış kasabanın ileri gelenleri. Bu durumda... Nasıl yapmalı? sorusu akla gelince de...
İlk olarak fotoğrafçı gelmiş akla. Bir de, kıyafetleri nasıl sunmalı? Modellik yapacaklar çıkar mı? diye düşünmüşler... Sonra bakmışlar ki, kasabalarından çıkan sanatkara ve onun tanıtımına katkıda bulunmak isteyen birçok hevesli genç var. Terzi ve fotoğrafçı.. Aralarından en iyi görüntüyü verecek olan iki genci, konu mankeni olarak seçmişler. Durum tesbiti için de mekan aramışlar... Kıyafetlere uygun, seyahat çantaları, şapka, şemsiyeler, özenle taranan saçlar, ve sonunda poz verme. Doğada çekim yapmaya karar verilmiş. Sonbahar mevsimini hatırlatan kıyafetleri içinde iki gönüllü genç...

Fotoğraflar basılmış..Tanıtım başlamış...

"yolculuk mu var?" "ne güzel kıyafetler", "kim dikmiş acaba?", "fotoğrafı kim çekmiş?", " nereye gidiyorlarmış?"

"Aaa bizim fotoğrafçı", "bizim terzi", "aaa bunlar da bizim çocuklar"...Gülüşmeler...


Dönem:1920-1940

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder